Evrenin Doğumunda Karadeliklerin Sırrı: İlkel Karadeliklerin Rolü

Gökbilimciler, evrenin başlangıcında kaydedilen bilgilerin ışığında, süper kütleli karadeliklerin sıra dışı hızlı büyümesini anlamaya çalışıyor. Güneşin kütlesinin katlanarak arttığı bu devasa karadeliklerin oluşma süreci, bilim insanlarını şaşırtıyor.

Uzay Teleskobu James Webb’in (JWST) gözlemleri, evrenin erken dönemlerinde, Büyük Patlama’dan milyonlarca yıl sonrasına ait, ilk yıldız ve galaksilerin ortaya çıkmaya başladığı bir zamanda, bu dev karadeliklerin var olduğunu açığa çıkardı.

Bilim insanlarına göre, karadeliklerin ortaya çıkış mekanizması genellikle büyük kütleli yıldızların ölümüyle ilişkilendirilir. Ancak bu mekanizmanın gözlenen dev karadeliklerin boyutlarına ulaşmak için yeterli olmadığı düşünülüyor.

Yeni bir araştırma, karadeliklerin hızlı büyümesine dair farklı bir bakış açısı sunuyor: İlkel karadeliklerin varlığı. Stephen Hawking’in önerdiği teoriye göre, Büyük Patlama sırasındaki kaotik süreçler, ilk karadeliklerin oluşumunu tetiklemiş olabilir.

Bu asteroit büyüklüğündeki ilkel karadeliklerin, zamanla Hawking Radyasyonu adı verilen bir süreçle yok olması beklenir. Henüz gözlemlerle doğrulanmamış olsa da, bu karadelikler varsa, evrendeki madde miktarının çok küçük bir bölümünü oluşturmalıdırlar.

Araştırmacılar, bu teorinin doğrulanması durumunda, ilkel karadeliklerin kısa sürede hızla büyüyerek evrenin en yoğun bölgelerinde yer alabileceğini öne sürüyor. Bu durum, karadeliklerin ilk yıldızlar ve galaksilerle aynı anda oluştuğunu gösteriyor. Hatta Samanyolu’nun merkezindeki dev karadeliğin bile bu şekilde meydana gelmiş olabileceği düşünülüyor.

Şu anda bir hipotez olarak kabul edilen bu teori, yakın zamanda bilgisayar simülasyonlarıyla test edilecek. Eğer bu simülasyonlar gerçek gözlemlerle uyumlu sonuçlar verirse, JWST’nin şaşırtıcı keşfi, evrenin doğumundaki karadeliklerin açıklanmasına ışık tutabilir.